Biomortem

"Arafta can çekişen bir ruh kadar soyut, toprağa düşen bir ağaç dalı kadar gerçek."

Serkan Karaismailoğlu'nun yeni romanı Biomortem, okuru bilim ve felsefe arasında sürükleyici bir yolculuğa çıkarıyor. Bir yandan beynimizin derinliklerine inerek bilimsel bir ziyafet sunarken, diğer yandan da hayatın ve ölümün anlamı üzerine kişisel sorgulamalara yönlendiriyor.

Roman, bilimsel gerçekliği metaforlarla harmanlayan yapısına rağmen, girişten itibaren okuru ana hikâyenin merkezinde tutmayı başarıyor. Yazar, karmaşık fikirlerini akıcı bir kurguyla öyle ustaca aktarıyor ki, olay örgüsünün çekim gücünden kopmak neredeyse imkânsızlaşıyor.

Kitap, gerilim unsurları taşımayı hedeflemese de, birçok bölümde başarılı bir gerilim atmosferi yaratıyor. Yazar, yüzleşmekten korktuğumuz gerçekleri güçlü betimlemelerle besleyerek okura çarpıcı bir şekilde sunuyor. Bu da romanın sadece düşündürmekle kalmayıp, aynı zamanda heyecan verici bir okuma deneyimi sunmasını sağlıyor.

Biomortem, hem bilim meraklılarını hem de derin felsefi sorgulamalardan hoşlananları aynı anda tatmin eden, okunmaya değer bir eser.